12 Mayıs 2009 Salı

Yüzme bilmiyorsan...

Yaz gelmek üzere, hatta Kamboçya gibi bazı bölgelerimizde geldi bile diyebiliriz. Yazarımız AOE Kamboçya'da karpuz kabuğunu denize salmış bile. Kendisi çok iyi yüzmektedir. Ya yüzme bilmeyenler? Onları da ben düşündüm.

Yüzme bilmiyorsanız en güzeli bunu dert etmeyip memelere kadar gelen derinlikte atlayıp zıplamak, dalıyormuş gibi yapmak, olmadı kafa suya girip çıkacak şekilde çömelip kalkmaktır. Fakat "ben yüzemiyorum ama plajda şeklimi yapmak istiyorum" diyenler ise okumaya devam etsinler.

En temizi denizden uzak durmaktır. "Ulan ben zaten her zaman burdayım, suya geceleri girerim. Gündüzleri güneşleniyorum." vermek için paso yatın sahilde. Arada yüzmeye çalışanlara şöyle bir bakıp kafanızı sağa sola sallayın kınarcasına. "Vaouvv, ne gadar ilginç adam. Denizin kenarında ama denize öyle doymuş ki, bu gadar yakınında olmasına rağmen hiç oralı olmuyor. Yanında soyunsam, dönüp bana da bakmaz, baksa da dokunmaz." diye düşüneceklerdir etrafınızdaki bayanlar. Bakın abim ne kadar da karizmatik, uzanmış yatıyor.-->

"La yeter, yandık gavrulduk" derseniz denize girin. Fakat sadece girin, yüzmeye çalışmayın. Su burnunuza kadar gelince durun ve kıyıya dönüp öylece bekleyin. Uzun süre öyle bekleyin. Beklerken denizin altında yalandan kulaç atıyormuş gibi yapabilirsiniz. Denize girip uzakta öylece bekleyen adamlar her zaman garip duygularla karşılanır. Çıkarken de hiç istifinizi bozmadan ağır ve mağrur bir şekilde, hafif sallanarak denizden çıkın. İçinizden "şöyle sıçrayıp göbeemi şaplatarak dalayım" diye geçse de yapmayın.

2 yorum: