19 Mart 2010 Cuma

Bu Şafaktan Sonra (bölüm 1)

Gene aynı masanın etrafında (bkz. "veda gecesi") aynı üçlü oturuyorduk. Biri (makine mühendisi olan) kafasını masaya dayamış uyuyordu, diğeriyse (inşaat müh.) bulmaca çözmekle meşguldü. Bense (mimar) büyük bir ciddiyetle, betondan masaya gülümseyen bir kurukafa ve altında çaprazlama kesişen iki kılıç çizmekle meşguldüm. Sanatımı konuşturuyordum resmen. Resim bitince üstüne "KRAL DEVRE 323 K.D.", altına da "Ş=49 zorunuza gitmesin" yazdım. Allahım ben bu hale nasıl gelmiştim? Bienale gitmiş, kısa film festivallerinde bulunmuş adamdım ben, şimdiyse masalara şafak atıyordum!

O esnada, çamaşırhane çavuşu olarak, emrime verilmiş iki erden biri olan Kenan geldi. Muhteşem ikilinin uzun boylu olanıydı Kenan.

"Çavuş zıgaran var mı?"

Elimi kamuflajın cebine attım, bir şeyler arıyor gibi karıştırdım ve halk arasında "nah" işareti olarak bilinen baş parmağı işaret ve orta parmak arasına konarak yapılan o el hareketini cebimden çıkararak "aha burdan yak, çekinme" dedim. Bir zamanlar sanata uzanan eller şimdi el hareketi çekiyordu.

Kenan hayatımda tanıdığım en acayip adamlardan biriydi. Bütün kışladaki en büyük porno dergi ve resim arşivine sahipti. Ama aramalarda yakalanma korkusuyla arşivi kışlada bir yerlere gömmüş ve sonra da gömdüğü yeri unutmuştu. Adamın askerliği, artık kışla birlikleri arasında efsane gibi dilden dile dolaşan o kayıp hazineyi aramakla geçiyordu. İşin ilginci Kenanla beraber tüm erat da bu gömüyü arıyordu. Ortalık köstebek çukuru gibi delik deşik olmuştu, komutanların bütün kışlayı oyması an meselesiydi.

Aslında Kenan definesini bir tek yere gömmemişti, parçalara ayırmış ve farklı yerlere saklamıştı. Bunu da şöyle farkettik; bir gün kazan dairesini temizleyen askerler (makine mühendisi arkadaş da oranın sorumlusuydu) içeriği "şunları yap bunları et imza: komutan" şeklinde askeriyede normal sayılan ve her yerde görülen bir panonun arkasında kah bulvar gazetesinden kesilmiş, kah çeşitli magazin dergilerinden kırpılmış bir fotoğraf sergisiyle karşılaştılar. Tabi bunu öğrenen Kenan hemen olay yerine intikal etti ve resimlerini talep etti. Resimlere el koyan ve vermemekte direten kazan dairesi personeline "my preciousss" diye inlerkenki halini görmeliydiniz. Ah be Kenan...

Çok geçmemişti ki kışla hamamının görevlisi asker, eratın kullanması yasak olan lakin görüntü icabı dolaplarda duran havlularının arasında definenin bir başka kısmına ulaştı. Yalnız bunlar biraz farklıydı, çünkü resimler ıslanmaya karşı özenle pvc'lenmişti! Böyle çaba, böyle aşk nerde görülmüş sevgili evdekendimizciler? Neyse ki hamamcı çocuk Kenan'ı kırmadı ve resimleri bir paket sigara+kola karşılığında teslim etti.

Ama söylentilere göre hazinenin asıl büyük kısmı hala kayıptı; kimine göre gömü eğitim sahasında italyan çukurunun orda, kimine göreyse doldurboşalta sırtını verip 100 adım attığında hemen soldaki çam ağacının dibindeydi. Resmen sahte define haritaları etrafta uçuşuyordu. Bütün kışla bir umut ünü günden güne artan bu gömüyü arıyordu. Hatta zamanla hazinenin içeriği de değişmeye başladı. Porno arşivi olarak çıktığı yolda, muhteviyatı günden güne genişledi, içine bir askerin hayal edip de ulaşamadığı her şey girdi. Bir karton marlborodan albayın kızının telefon numarasına kadar aklın almayacağı her şey vardı artık kayıp hazinede. Ama garip olan herkesin buna inanması ya da inanmak istemesiydi. Sanki o gömüyü bulan bütün dertlerinden kurtulacak, bir daha ona 3-5 nöbeti yazılmayacak, kuytularda onu bekleyen albayın kızıyla yasak bir aşk yaşayacaktı.

Hazinede neredeyse tek eksik "alay sancağı" kalmıştı. Yani hasbelkader kötü niyetli bir kişi "gömüde alay sancağı gizliymiş, komutanlar koymuş, bulur da genelkurmaya götürebilirsen anında terhis ederlermiş" diye bir söylenti yaysa olabilecekleri tahmin bile edemiyordum...

Ve evet, o kötü niyetli kişi bendim...





...

7 yorum:

  1. ulan iyice askerlik anısına verdik kendimizi ha... o degil de ayni devre ayni ortam olsun gene yaparim lan!

    YanıtlaSil
  2. abi böyle güzel askerlik anısı dinlemedim ben. bunu da dinlemedim okudum ama neyse.

    bölüm ikinin torrenti ne zaman nete düşer acep?

    YanıtlaSil
  3. 2.yi bekliyoruz ısrarla istiyeceğiz

    YanıtlaSil
  4. depik gel sana pul kolaksiyonumu göstereyim

    YanıtlaSil
  5. Eyvah eyvah.

    Onkaplan önü alınamaz bir patlamanın fitilini ateşlemişti.

    Asker ocağına dönecek burası 2 günde.

    YanıtlaSil
  6. benim de korkum o, askerden once kendi kendime yemin ettim kimseyi askerlik anisiyla rehin almayacagima dair ama gordum ki tutmak cok zormus bu yemini. icim icimi yiyor kizli mizli ortamlarda "bi gun 300 metre atisina gidiyoruz..." diye baslamamak icin..

    o yuzden yazma yolunu sectim ama bu da cozum degilmis. su guzel ortami "kislada kendimiz"e cevirmekten korkar bu deli gonul...

    YanıtlaSil
  7. bişey olmaz abi ya. 2. bölümü çok geciktirme

    YanıtlaSil