11 Ocak 2010 Pazartesi

Beyaz Perdenin Büyüsü: Uzakdoğu Sineması


Geçen, geçen dediğim de yılbaşı tatili civarı işte, bi arkadaşta toplandık her modern arkadaş grubu gibi, modern arkadaş gruplarına yaraşır bir şekilde eğlenicez filan. Evde de projeksiyon cihazı perde filan var, dediler ki "film izleyelim". E dedim "o zaman şöyle vurdulu kırdılı bir şeyler koyun da havamızı bulalım". Ev sahibisi arkadaş da dedi ki "abi tam senlik bir kore filmi var, kan oluk oluk akıyor, kemik sesi duymazsan adam değilim". Bu arada ortamda entel kızlar filan da var, hayatta da izlemezler dövüş filmi. Bunlar itiraz etmeyince ben biraz kıllandım, çünkü en son gene böyle bir ortamda aynı kadroya "Rocky 1" izletmeye çalışmış ve hüsrana uğramıştım. Böylesi bir başyapıtı izlemeye tahammülü olmayan önyargılı insanlar nasıl olur da ninja filmi izlerler diye düşünüyorum yani (uzakdoğu sineması diyince direk aklıma ninja filmleri geliyor benim).

Bak şimdi ninja dedik, kore dedik; burda durup bir parantez açmak lazım uzakdoğu sineması için. Öncelikle, bana hiç kim ki duk mim ki duk diye tırıvırı yapmayın, uzakdoğu sinemasının bir tane kralı vardır, o da Bruce Lee. Bruce Lee, Çeki çen ve Don "the dragon" Wilson; bunlar bu sinemanın yenilmez armadasıdır. Gerçi Don "the dragon" wilson'ın kütüğü amerikada ama, o da çekik gözlü sonuçta.

Uzakdoğu sinemasını uzakdoğu sineması yapmış bir başka şey de ninja filmleridir arkadaş. Bugün dünya hong-kong sinemasını tanıyorsa bunun sebebi seksenlerde seri üretimle çekilip video pazarına verilen ninja filmleridir. Günde 10 tane ninja filmi çekiliyordu o zamanlar hong kong'da. Beyaz ninja, sarı ninja, tek kollu ninja, hayalet ninja ve hatta pezevenk ninja; ninjalığın her türlüsünü filme çekti adamlar o yıllarda. Video kasetçiye girdin mi bir duvar kompile ninja filmi olurdu. Yahu holivut bile bunlara özendi de "amerikan ninja" diye seri çekti (o da muhteşem bir seriydi bu arada ha).

ne seriydi ama... ninjalar ağladı be..


Sonra bir ara ne oldu anlamadım, ikibinlerde filan uzakdoğu sinemasına bir sanat filmi gazı geldi. İşte kim ki duk filan hep o ara kıymete bindi. Böyle uzun sahneler, ağır planlar bildiğin fransız sanat filmlerinin her numarasını çekik gözlü oyuncularla izledik sayelerinde.

Neyse, konuyu dağıttık, işte o akşam bu kore filmini taktı arkadaş teybe (teyp?). Hakkaten de kavga dövüş gırla gidiyor, ama bir acayiplik var. Yani kan akıyor, kemik sesi geliyor ama bir yandan da bir sanatsal olayım, şiirsel olayım havası var. Dövüş aralarında gene uzun uzun sahneler, bayık bayık bakışmalar...

İşte bu ikiyüzlülük beni kahrediyor. Bunlara ne olduysa, artık kimin aklına geldiyse vurdı-kırdıyla sanatı birleştirme yoluna girdiler, bir acayip sentez oldu sonuç da. Ya sanat filmi yapın ne olduğunu bilelim ona göre kızla filan gidelim, ya da adam gibi verin macerayı neşemizi bulalım. İki arada bir derede ne maceradan bir şey anladım, ne de sanattan (ondan zaten anlamıyorum)....

5 yorum:

  1. abi şahane kız ortamı yapmışın, hiç haber vermiyon (algıda seçicilik)

    YanıtlaSil
  2. ya yapmasına yaptım da işte sabah akşam kim ki duk izliyoruz... ya arkadaş akira kurosawa da sanat yönetmeni sayılır ama samurayı ninjası eksik oolmuyordu onun filmlerde, bunlarda o da yok!

    bak ninja assassin diye süper bir dövüşlü film geldi yeni, gel de ikna et bunları izlemeye! yalnız gidicem gizli gizli...

    YanıtlaSil
  3. abi valla ben de hasret kaldım dövüşlü filme. gel istanbul'a beraber gidelim nincaya.

    aslında kim ki duk'u kandırcan, bi sanat filmimiz var oynar mısın diye. sonra ağzına ağzına çakacan. hatta klaketle falan vuracan daha iyi anlasın diye.

    YanıtlaSil
  4. Bizim ilkokulda İngilizce dersinde videodan film izletilirdi haftada bir kere. Okuldaki yegane kaset ise hangi akla hizmetse "kan sporu" filmininki idi. Bir kere de cesit olsun diye "Amerikan ninja" serisinin ilk filmini gosterdilerdi gerci ama nasil bir ilkokulsa artık bu şekil bir konsept vardı. 5-7 yas araligini her hafta kan sporu izleyerek gecirmis bir insanim yani, ondan iflah olmuyorum galiba.

    YanıtlaSil
  5. ninja assasin'e sakin gitmeyin ha, berbat bir filmmis, duygularimla oynadilar! kan sporuna kurban olsun o filmi ceken utanmazlar!

    YanıtlaSil