26 Şubat 2012 Pazar

İçtimalar arasında...

Sayın Evde kendimiz manyakları! Kırk yılda bir yazı yazılmasına rağmen hala izlekleri artıran güzel insanlar! Hepinizi öpüyorum.

Şimdi efendim, bildiğiniz (öyle tahmin ediyorum) üzere vatani görevini ifa etmek üzere bir süreliğine aranızdan ayrıldım. Yani ayrıldım derken şey olarak yani...

Askerlikten sonra anı anlatmamaya yemin ettiğim için neler yaptığımı kısaca anlatayım. Şu anda memleketin meteorolojik ve stratejik en zor yeri olan Ankara'da askerliğimi yapmaktan dolayı gururluyum. biraz yorucu oluyor ama memleket savunmasına yaptığım katkının gururu bu yorgunluğu fazlasıyla alıyor. Şu anki rütbem Piyade Çavuş. Görevim ise "Komando Revirci". Bölükte rahatsızlanan askerleri türlü tehlikelerden geçirip revire, gerekirse de hastaneye ulaştırıyorum. Yine böyle bir operasyona hazırlık yaparkenki görüntümü paylaşayım sizle.

Görev çok zor olduğundan fiziksel ve ruhsal olarak sürekli en üst seviyede olmam gerekiyor tabi. Bu sebepten dolayı bu görevi herkese vermiyorlar. Komutanımızın söylediği şu sözler size bunu daha iyi açıklar: "Koray! Al şu kartı, bize aşağıdan iki çay getiriver!". Yok, bunu başka zaman söylemişti. Görevle ilgili söyledikleri "Vay efendim benim gibi asker dünyada sayılıymış. Yok bunu bir Van Damme bir de ben yaparmışım. Yok benim dedemin katırları kimsede yokmuş." Dedim beni övme, bana para ver!

Tabi görev türlü riskler içeriyor. En önemlisi hız! Soğuktan boğazları şişmiş veya öksüren bir askerin mümkün olan en yüksek hızdan daha da hızlı bir şekilde revire ulaştırılması gerek. Bu sebepten elimin altına bana tahsis edilmiş bir adet helikopter bulunuyor. Skorsky falan gibi bir ismi vardı, şimdi tam şey yapamadım.

Yine riskli bir görevde başıma gelen bir olayın fotoğrafı:
- Hoca! Bu resmi feyse atsana. Burdan kurtulunca indiririm.
+ Sen feyste var mısın?
- Varım varım. Depik de Souza diye arat bulursun.
+ Tamam, bek eklerim seni

Adamlar bir yandan işkence edip bir yandan resim çekiyorlar. Hemen kafada plan yaptım. Dedim bunlar asker. "Beyler bu arada cebimde 2 dal sigara var. Birini ağzıma tutun da içeyim." dememle adamlar birbirine girdi. O kargaşada kurtuldum ellerinden. Hastaneye sevk edilen arkadaşı da attım omzuma, vurdum yola. Revir nispeten kolay oluyor da (tabi benim seviyemde bir asker için), hastane yolu çok riskli.

Daha fazlasını da anlatırım ama güvenlik sebebiyle çok ayrıntıya giremiyorum. Bu yazıyı da size helikopterin kumanda panelinden GPS bağlantısı aracılığıyla gönderiyorum.

Rahat rahat uyuyun. Ben bekliyorum, şeyetmeyin...